Çeşitli teknik ve yöntemlerle bilincin, bedenin dışına çıkması haline yani “astral boyuta” geçmesi durumuna astral seyahat denir. Bu olayın öteki beden dışı deneyimlerden farklı bir yerinin olması, insanın bunu iradesi dahilinde gerçekleştirmesi ve bunun farkında olması iddiasıyla birlikte, astral seyahat deneyimi esnasında, insan bilincinin tamamen açık olduğu konusunun tartışılıyor olmasıdır.
Astral seyahat yapmak kavramı oldukça eskiye dayanmaktadır ve bu inanışa ait çeşitli kanıtlar bulunmaktadır. En eski kanıtlardan birisi ise Eski Mısır’da yaklaşık 3.000 yıl önce ortaya çıkmıştır. Mısırlı rahipler astral bedenin varlığını kabul ederek buna Kha ismini verdiler ve çok sayıda tapınaklardan oluşan yapıların duvarlarında bu konuyu anlatan yazıt ve çizimler görmek de mümkündür. Ruhun yavaşça fiziksel olarak bedenden kopuşunu resmettiler. Böylece, aslında insanın bedenini terk etme ve kendisini bir grup insanın önünde kısmen veya tamamen maddi olarak sunma kapasitesi olan kılavuzlar yaratılmış oldu.
Astral seyahat; din, dil, ırk, kültür, eğitim, finansal durum, cinsiyet ya da yaştan bağımsız olarak kişilerde meydana gelmektedir. Bugün bu olayı incelemek amacıyla parapsikoloji, bir bilim dalı olan Projectiology adı verilen yeni bir alan önerdi. Herhangi bir kişi kendi kapasitesini, algılarını ve kendini kontrol etmeyi geliştirerek, astral seyahat yapabilme durumuna gelebilmektedir. Günümüzde yapılan araştırmalarda, insanların yaşamlarının bir noktasında, astral seyahat olarak bilinen, 3 boyutlu bedenin dışında, ruhsal bir seyahat deneyimi yaptıklarını belirten kanıtlar öne sürülmüştür.
astral
Astral Seyahat Nasıl Yapılır?
Astral seyahatin gerçekleştirilebilmesi için tavsiye edilen en büyük şart, vücudun tamamen rahat ve serbest bırakılması olmaktadır. Yani tüm dünyevi düşüncelerden arınmış, tamamen ruha odaklanılmış olmak gereklidir. Bunun yanında dikkatinizi sadece astral seyahate vermeli ve bunu gerçekleştirebilmek için odaklanılmalıdır. Eğer bulunan ortam gürültülü ve rahatsız edici ise ve yeterince odaklanılamıyorsa, astral seyahatin gerçekleşmesi zorlaşmaktadır.
Aynı zamanda korku, endişe ve panik durumunun oluşması odaklanmayı olumsuz etkileyerek astral seyahate çıkabilme ihtimalinizi zayıflatmaktadır.
Sessiz ve rahat bir ortam oluşturulduktan sonra gözleri kapatılmalı ve karanlığa konsantre olunmalıdır. Bir gücün kişinin bedenini yukarıya çektiğini düşünüldükten sonra kişinin belli bir süre sonra kalp atışı hızlanacak ve kulakları çınlamaya başlayacaktır. Bu olay sakin bir şekilde karşılanmalı ve odaklanmaya devam edilmelidir. Aksi takdirde astral seyahatin gerçekleşmesi mümkün olmayacaktır.
Astral seyahat nedir sorusunun cevabı bulunduktan sonra sırada astral seyahate hangi yöntemlerle çıkıldığı merak edilmektedir ve buna cevap olarak bilinç seviyesi ile bağlantılı olmak üzere gidilebilecek 3 farklı kademe olduğu söylenmektedir.
İlk kademe: Dünya
Zaman ve mesafe söz konusu olmadan Dünya’da bulunan her yere gitmenin mümkün olduğu söylenmektedir. Düşünce hızıyla kıtalar arası yolculukların yapılabilmesinin mümkün olduğu iddia edilmektedir. Bu tip astral ayrılmalarda yaşanan hadiseler ve görülen kişiler gerçekten de o anda yaşanmakta olan şeylerdir.
İkinci kademe: Düşler Dünyası
Düşler dünyası, kişinin korkularıyla veya düşünceleriyle yüz yüze kalabileceği tek yerdir. Her şey düşünce hızına dayalı ve düşünülen her şeyin gerçekleştiği bir alem olduğundan, bu aşamadayken aklımızdan geçenlere dikkat etmek gereklidir. Aksi taktirde korkulu düşünceler sayesinde, korktuğumuz ne varsa karşımızda görmemiz olasıdır.
Son kademe: Paralel Evren
Burası zaman içinde yolculuk yapılabilmesinin mümkün olduğu tek yerdir. Paralel evrende gördüğümüz yerler, bulunduğumuz dünyaya çok benzerlik gösterir ve rüyalarda gerçek yaşamdan görülen şahsi ev ya da kişi gibi bazı görüntülerin, rüya sırasında paralel evrenler bölgesinde görülen yerler olduğu söylenmektedir.
Astral Seyahat Yapmak Tehlikeli Mi? İslam Dininde Günah Mı?
Spiritüel bir konu olan ve hakkında birçok iddialar bulunan astral seyahatin zararları ile ilgili kanıtlanmış bir şey yoktur. Fakat kalp ve damar, sinir hastalığı, yüksek tansiyon gibi problemleri olan kişilerin astral seyahati denemeleri önerilmektedir.
Bu konuda Hz. Muhammet’in İsra ve Miraç hadisesi bağlamında da değerlendirebilmek mümkündür. Hz. Muhammed’in (S.A.V) bu olayı bedenen mi, ruhen mi yoksa rüyada mı yaşadığı konusunda farklı rivayetler söz konusudur. Yine Kur’an da Zümer suresi 42. ayette uyku halinde insanların ruhlarının alındığı anlatılmaktadır. Bu ayet astral seyahatin uykuyla ilgili bir hadise olduğunu göstermektedir. Uyku halinde sorumluluk düşmektedir ve rüyada görülenlere bağlı olarak amel edilmemektedir.
